Kalabalık bir aileye sahip olan ud, Türk Müziğinin de vazgeçilmez çalgılarındandır.

Genel yapısı itibarı ile ud, sap, gövde, tellerden oluşur. Gövdenin sırt kısmı tekne, ön yüzü göğüs tahtası veya kapak adını alır. Bir ucu gövdeye bağlı olan ve parmak basılan perdeliği (klavye) taşıyan düz sapın ucunda, eğri sap (burguluk) bulunur.

Göğüs tahtası çalgının en hassas bölümüdür. Çıkan sesin kalite ve gürlüğünde birinci derecede rol oynar. Göğüs tahtasının alt tarafında damarlara dik yönde konulmuş ince çıtalar bulunur. Göğüs tahtasının orta bölümünde bir büyük, iki de küçük kafes bulunur. Arap udlarında ve küçük boyda üretilen zenne udlarında tek kafes bulunur.

Büyük eşik denilen köprü,  göğüs tahtasına yapıştırılmıştır. Büyük kafes ile köprü arasına, mızrap vuruşlarından oluşacak hasarları önlemek için mızraplık adı verilen bir plaka konulur.

Udun yarım armuda benzeyen sırt tarafı, çok sayıda dilimin birbirine yapıştırılması ile yapılır. Dilimlerin arasına genellikle, fileto adı verilen ince şeritler konulur.

Bu yazı Sevgican Güngör’ün “Yeni Başlayanlar İçin Ud Metodu” kitabından alınmıştır.

Ud hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız sizi de kursumuza bekliyoruz.